Transilvanya Nerede? Transilvanya Seyahatiniz İçin Rehber

Coral Travel

Kont Drakula denildiğinde akla ilk gelen yer Transilvanya’dır. Masalsı mimarisi, efsaneleri ve büyüleyici doğası ile meraklılarını kendine çeken Transilvanya, Romanya’nın kuzeybatı bölgesinde bulunur. Siz de bölgeyi merak ediyorsanız Transilvanya gezi rehberi içeriğimizi okumaya devam edin.

Transilvanya Nerede?

Transilvanya, Romanya’nın başkentinde yer alan bir bir platodur. Bölgede Cluj-Napoca, Sibiu, Târgu Mureș, Alba Iulia ve Bistrița şehirleri bulunur. Bükreş’ten yola çıktıktan sonra yaklaşık iki buçuk saatlik bir yolculukla Transilvanya bölgesine ulaşabilirsiniz.

Öncelikle “Transilvanya vize istiyor mu?” sorusuna kısaca “Evet” yanıtı verelim. Romanya Bükreş’e gittikten sonra buradan 2.5 saatlik bir yolculukla bölgeye ulaşabilirsiniz. Dilerseniz Transilvanya turu ile bölgeyi her detayı ile keşfedeceğiniz bir yolculuk da yapabilirsiniz.

Transilvanya'nın Coğrafi Konumu ve Tarihi

“Transilvanya nerede?” sorusuna kısa bir şekilde yanıt verdikten sonra detaylı olarak konumundan bahsedelim. Podişul Transilvaniei ve Ardeal olarak bilinen plato, Romanya’nın merkezinde başkent Bükreş sınırları içinde yer alır. Güney ve doğusu Karpat Dağları ile çevrili olduğundan karasal iklim görülür. Çevresinde birçok kanyon ve küçük dağ olduğu için eşsiz manzaralara sahiptir.

Dağlarında kurt, vaşak, kahverengi ayılar serbestçe dolaşır. Bu nedenle kırsal bölgelerde tek başınıza dolaşmak iyi bir fikir olmayabilir. En güzel manzaralar köylerde ve kırsal alanlarda saklıyken bakir yerlere toplu taşıma bulmak imkansıza yakın. Bisikletle dolaşmak isteyenler için de başıboş köpek sürüleri sorun teşkil ediyor. Transilvanya’yı keşfetmenin en güvenli yolunun turlar olduğu söylenebilir.

Her ne kadar vampir hikayeleri, tarihi gölgede bıraksa da Transilvanya köklü bir geçmişe sahiptir. Transilvanya Alpleri olarak da anılan Karpat Dağları arasında kalan bu bölge, tarih derslerinden hatırlayabileceğiniz ismiyle “Erdel” olarak bilinir. Macarca olan Erdel ismi, tarihin büyük bir kısmında Macar yönetiminde olmasından gelir.

16. yüzyılda yapılan Mohaç Meydan Muharebesi ile Osmanlı’ya katılır. Erdel Prensliği olarak 17. yüzyıl sonlarına kadar iç işlerinde özerk, dış işlerinde Osmanlı’ya bağlı olarak varlığını sürdürür. Ta ki II. Viyana Kuşatması’na kadar.

İkinci kez Viyana kapılarına dayanan Osmanlı, başarısızlık elde edince Erdel dahil olmak üzere Macaristan toprakları Avusturya’nın eline geçer. Bir zamanlar birlik olan Macar ve Romanlar yüzyıllar içerisinde toprak için yapılan savaşlar yüzünden düşman kesilir. II. Dünya Savaşı sırasında Transilvanya, Romanya’nın eline geçer ve bugün ülkenin başkent sınırları içinde kalır.

Dracula Efsanesi ve Transilvanya Bağlantısı

“Ormanlar Ardındaki Topraklar” anlamına gelen Transilvanya, dolunayda ortaya çıkan kurt adamlar, geceleri insan avlayan vampirler gibi birçok fantastik efsanenin cirit attığı yer olarak bilinir. Batıl inançlar ve halk arasında anlatılan efsanelerin yaygınlaşmasındaki sebeplerden biri de kitaplardır. Bu nedenle Bram Stoker’ın kitabıyla yaygınlaşan ‘Dracula Efsanesi’ tüm dünya tarafından bilinir.

Drakula’nın yazarı Stoker aristokrat bir vampir hikayesi yazmak istediği halde bir ilhamı yoktur. Bir gün eline Prens Vlad ile ilgili acımasız hikayelerin yer aldığı “Vlad Dracula” kitabı geçer ve bundan etkilenir. Transilvanyalı biriyle konuşarak batıl inançlarla ilgili bilgi aldıktan sonra yazacağı kitabın konusuna karar verir.

Uzun süre Transilvanya’nın batıl inançları, mitolojisi, mistik ve fantastik yaratıkları ve Eflak Prensi Vlad Tepeş hakkında araştırma yapar. Tüm bulduğu verileri harmanlayarak neredeyse gerçek hissi yaratan bir kitap yazar. Bu kitap ona popülerlik kazandırdığı kadar fantastik dünyanın en meşhur, tarihten alınma karakterini de ortaya çıkarır.

Kont Drakula’ya ilham olan Prens Vlad Tepeş kimdir? Kazıklı Voyvoda olarak da bilinen ve Osmanlı’ya çok yakın bir isimdir. 1400’lü yıllarda halk arasında gerçekten de bir vampir olduğuna inanılır, çünkü birçok insanın aklına hayaline gelmeyecek kadar acımasız eylemlerde bulunur.

Kendisi de Osmanlı sarayında büyümesine rağmen prens, Osmanlı askerlerini kazığa oturtur ve biriken kanları fıçılarda toplar. Biriken kanları içtiğine inanıldığından hakkında vampir olduğuna dair inanışlar yaygınlaşır ve zaman içerisinde adı bile insanları korkutmaya yeten bir figür haline gelir. Babasına verilen “Ejderin – Şeytanın Soyu” anlamına gelen “Dracula” adı ile anılır.

Transilvanya'nın Unutulmaz Şehirleri ve Manzaraları

Transilvanya şatoları, manzaraları ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren turistik lokasyonları ile hayranlık uyandıran bir bölgedir. Özellikle fantastik roman ve film meraklıları, efsane düşkünleri için bu bölgeyi dolaşmak ayrı bir keyif olacaktır. Transilvanya gezilecek yerler listemizde masalsı bölgenin en popüler yerlerini bir arada bulabilirsiniz.

Sinaia

Yaklaşık 10 bin kişilik nüfusu ile küçük ve sakin bir kasaba olmasına rağmen doğası ile en çok turist çeken yerlerden biridir. Rengarenk çiçeklerin ekildiği bahçeleri ve şirin evleri ile masalsı bir izlenimi vardır. Braşov kentine bağlı olan ilçe, özellikle kış turizminde oldukça  popülerdir. Kayak, snowboard, trekking gibi sporlarla ilgilenmeyi seviyorsanız mutlaka uğramalısınız.

Sinia kasabasında görülesi turistik pek çok yer de vardır. Peleş Kalesi, Pelişor Kalesi, Sinia Tren Garı, Casino Sinia önemli tarihi yapılardır. Özellikle Peleş Kalesi’nin olduğu tepeye mutlaka çıkmalısınız. 1914 yılında dönemin Romanya Kralı I. Carol bu kaleyi kendine yazlık saray olarak kullanma amacıyla yaptırdığından beri manzaranın da ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Raşnov

Drakula’nın Kalesi’ni arıyorsanız Raşnov ilçesine gitmelisiniz. 15 bin nüfuslu renkli evleri ve bahçeleri ile şirin bir yer gibi görünen kasabanın tepelerinde Drakula’ya ithaf edilen Bran Kalesi bulunur. Bir zamanlar Osmanlılar’ın inşa ettiği kale, bugün Drakula’nın Evi olarak bilinir. Bölgedeki Raşnov Kalesi köylülerin eski sığınma yerlerinden biri olma özelliğini taşır.

Raşnov ve kale arasındaki yaklaşık 12 kilometrelik yolun istisnasız her yeri ayrı bir manzara sunar. 900 yıl boyunca Transilvanya’yı koruması için Macar kralı tarafından davet edilen Saksonlar bu bölgede yaşar. Bugün kasabada dolaşırken Alman köylerinde dolaşıyormuş gibi hissettirmesinin nedeni o dönemlerden kalma kültürel etkileşimdir.

Bonus Bilgi: Raşnov, Soğuk Dağ (Cold Mountain) filminin de çekim yeridir. 2003 yılında Nicole Kidman, Renee Zellweger ve Jude Law’ın yer aldığı filmin çoğu sahnesi burada çekilir.

Braşov

Braşov, Saksonların Orta Çağ’dan kalma yapılarının en iyi korunduğu yerdir. 250 bin nüfuslu şehrin her bir köşesinde tarihi bir anıt bulmak mümkündür. Kalelere olan yakınlığı ve şehir imkanları sunması nedeniyle turistlerin konaklamak için ilk tercih ettiği yerlerdendir.

Transilvanya armasında yer alan 7 kale burcundan biri Braşov’u temsil eder, çünkü burası Romanya’nın en büyük ikinci ve en turistik birinci şehridir.

Genellikle barok üslubunda inşa edilen yapıları ile hala Orta Çağ’da yaşıyormuş hissi veren bir atmosferi bulunur. Şehrin ana meydanı olan Piata Sfatului çevresi birçok kafe, restoran, alışveriş mekanı ile doludur. Günün her saati renkli, eğlenceli ve hareketli olduğu söylenebilir.

Braşov ziyareti sırasında 13. yüzyıldan kalma eski belediye binası olan Casa Sfatului görmeniz gereken yerlerdendir. Ayrıca Romanya’nın en büyük gotik kilisesi unvanını taşıyan Kara Kilise (Biserica Neagra) de buradadır. Şehrin manzarasını tepeden kuşbakışı görmek istiyorsanız 15. yüzyıldan beri ayakta olan Beyaz Kule (Turnul Alb) doğru adres olacaktır.

Sighişoara

Bu şehir tüm Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden biri olduğu için UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. Şehirdeki evlerden birçoğunun tarihi 300 yıldan daha eskiye dayanır. Neredeyse tamamı yüzyıllardır ayakta olan şehrin evleri pastel renkleri ile masalsı bir atmosfer sunar.

Prens Vlad Tepeş burada doğup Drakula’ya ilham olur. Doğduğu sarı renkli eski bina şu an yemek yiyebileceğiniz bir işletmedir. Bunun gibi şehir merkezinde birçok fantastik temalı dükkan bulabilirsiniz. Genellikle eski şehir merkezi içerisinde attığınız her adım, girdiğiniz her dükkan tarihi yansıtır. Çevrenize baktığınız zaman gördüğünüz çoğu detay adeta tarihten kopup gelmiş gibidir.

Şehre yakın olan köylere de manzaraları için uğrayabilirsiniz. Viscri, Crit, Meşendorf, Buşteni köylerinde tarihi çiftlik evlerini, Transilvanya’nın kültürünü yaşatan yerli halkı yakından görüp tanıma imkanı bulabilirsiniz. Tepelerde yürüyüş yapıp köy yollarında bisiklet sürmenin tadını çıkarabilirsiniz.

Biertan

2500 nüfusu ile küçük bir köy olmasına rağmen tarihi dokusu ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 7 Sakson köyünden biridir. 13. yüzyılda kurulan köy 1993 yılından beri kiliseleri nedeniyle turistik açıdan popülerdir. Bu köyü ilginç kılan özelliklerse bununla sınırlı değildir. Son 300 yıldır boşanma olmaması nedeniyle de oldukça  ünlü bir köydür.

Köyün geleneğine göre boşanmaya karar veren çiftler, ayrılmadan önce kiliseye gider. Kilisedeki rahipler çiftlerin sorunlarını çözmek için ilginç bir yöntem uygular ki bu hala uygulanır. Sorunlu çiftler 6 hafta boyunca kilitli bir odada tek başlarına kalır. Başkalarının giremediği odada eşyaları koymak için sandık, masa ve yatak dışında başka eşya bulunmaz.

Bu yöntem sayesinde sorunlu çiftler aralarındaki problemi konuşarak, kavga ederek ve belki de mecburen barışarak çözer. Bu sayede 300 yıl boyunca köyde sadece 1 tane boşanma vakası olmuştur.

Sibiu

Geçmişte zengin Sakson şehirlerinden biri olan Sibiu, bugün 150 bin nüfusu ile turistik bir yer olma özelliğini taşır. 2007 yılında Avrupa Kültür Başkenti unvanı kazanan şehir baştan sona kapsamlı bir restorasyon geçirdiği için her köşesi turistiktir.

Almanya’da olduğunuzu zannedeceğiniz kadar mimarisi ve kültürüyle Almanya’yı çağrıştırır. Festivalleri, gelenekleri açısından da Almanya’nın izinden gider. Transilvanya’nın Oktoberfest’inin burada kutlanması Almanya kültürüne benzerliğini açıkça ortaya koyan durumlardandır.

Şehrin 15. yüzyıldan kalma ana meydanı Piata Mare çevresi restoranlar, kafeler ve dükkanlarla doludur. Konsül Kulesi ve Piata Mica Meydanı da cazibe merkezleri arasında yer alır. Orta Çağ’dan kalma mimarisi ile meydanın çevresindeki her yapı hayranlık uyandırıcıdır. Aynı zamanda bu meydanda da işletmelerle çevrilidir.

İki meydan, Konsül Kulesi ile birbirinden ayrılsa da yer altından gizli geçitlerle birbirine bağlanır. Kulenin geçmişi tahıl ambarı olmaktan yangın gözetleme işlevine kadar birçok farklı görevle doludur. Bugün içerisindeki sergileri gezebileceğiniz bir sanat galerisine sahiptir.

Sibiu şehrinde çelikten inşa edilen Liars Köprüsü, Evangelist Katedrali, Merdiven Kulesi, Marangoz, Çömlekçi ve Dokumacı Kuleleri, Corvin Kalesi gibi birçok turistik yapı bulunur. Corvin Kalesi gotik, rönesans üslubu ile sizi kendine hayran bırakacağı için mutlaka uğramalısınız. Ayrıca burası Avrupa’nın en büyük kaleleri arasında yer alır.

Transfagaraşan Yolu

Transfagaraşan yolu, Karpatlar Dağı’nın bir bölümü ile Fagaraşan Dağları’nda yer alır. Transilvanya ve Wallachia bölgelerini birbirine bağlayan yere geçiş bölgesi olması sebebiyle Transfagaraşan denir. Bir zamanlar Romanya’da kominizm hakimken diktatör Çavuşesku, Sovyetler Romanya’yı işgal etmesin diye bu yolu yaptırır. Sadece haziran ve ekim ayları arasında kullanılabilen çok zorlu bir rota olduğu kadar virajları ile de tehlikeli bir yoldur.

Bu dağ yolu her metresinde nefes kesici manzaralar sunan, Transilvanya’nın insanı kendine hayran bırakan doğasının en bakir halini görebileceğiniz yerlerdendir. Yaklaşık 2000 metre rakımdaki Balea Gölü’nü görmek ve burada vakit geçirmek için bir gününüzü ayırmak isteyebilirsiniz.

Cluj-Napoca (Kaloşvar)

Transilvanya’nın başkenti Kaloşvar çok kültürlü yapısıyla dikkat çeker. Genç nüfusun yoğun olduğu şehirde üniversite kültürü hakimdir. Bu şehirde dünyanın birçok farklı ülkesinden gelen gençlere rastlayabilirsiniz. Şehrin 2000 yıllık tarihi bugünün modern yaşamı ile bir araya gelerek farklı bir atmosfer oluşturur.

Avrupa’nın en dost canlısı bölgesi seçildiği için sosyalleşmek için uygun bir yer arıyorsanız sizin için de oldukça ideal bir yer olacaktır. Transilvanya hakkında konuşmak için birçok yeni insanla burada tanışabilirsiniz. Tescilli temiz havası, kültürel etkinlikleri, gotik mimarinin arasına karışan modern yapıları ile kesinlikle görülmesi gereken yerlerdendir.

14. yüzyılda kurulan Unirii Meydanı çevresinde birçok tarihi yapıyı bir arada görebilirsiniz. Orta Çağ döneminden kalma yapıların yanı sıra Romanya’nın en eski kilisesi olan St. Michael Kilisesi de burada bulunur. Neo-Barok üslupta inşa edilen ve ülkenin en gösterişli binası kabul edilen Romanya Ulusal Opera Binası’nı yakından görebilirsiniz. Ayrıca 1800’den fazla esere sahip olan ilginç müzeler arasında kabul edilen Eczacılık Müzesi’ne de mutlaka uğramalısınız.

Transilvanya Mutfağı ve Yerel Lezzetler

Romanya uzun süre Osmanlı hakimiyetinde kaldığı için Transilvanya mutfağı Osmanlı mutfağından etkiler taşır. Lahana sarması “sarmale”, turşu “muraturi”, işkembe “ciorba de burtă”, sucuk “carnati” gibi isimlerle bilinir. Balkanların gulaş, papanaşi gibi yiyecekleri de mutfaklarında kendine yer bulur. Börek ana yemek olarak oldukça yaygındır. En ilginci ise lahanalı böreğin kahvaltıda yenmesidir.

Transilvanya’nın en çok önerilen restoranları ve yerel lezzetleri deneyebileceğiniz yerleri:

  • Braşov: Bella Muzica, Habitat Concept Room
  • Sighişoara: Cafe Martini, Alforno, Joseph T. Restaurant & Wine Bar
  • Sibiu: Old Lisbon, Atrium Cafe

Transilvanya'da Konaklama ve Gezi Tavsiyeleri

Transilvanya konaklama önerilerimizin başında batıl inançlara yer vermek istiyoruz. Bu bölgeyi gezmeye karar verdiyseniz efsanelere, inançlara, halkın yaşayış ve kültürüne hakim olmak geziden daha çok keyif almanızı sağlar. Şimdi gelelim yazar Stoker için de ilham olan en yaygın batıl inançlara:

  • Dev, cadı, peri, hayalet hikayelerine gerçekten inananlar var. Özellikle büyüye karşı çok yaygın bir inanış görülür. Marra Mures bölgesinin yaklaşık 5’te 1’inin büyüye inandığı için önlem aldığı söylenir.
  • Vampirlere karşı kapıya sarımsak asmak, haç bulundurmak, evde kazık saklamak şaşılacak bir durum değildir. Sokakta dolaşırken kapısına haç ve sarımsak asılı evler görebilirsiniz.
  • Geceleri mezarlıklardan çıkıp vampire dönüşen insanlar olduğuna inanılır. Bu nedenle yakın zamanda haberlere konu olan birkaç mezardaki cesedin kalbine kazık sokma vakası bilinir.
  • Ay tutulması zamanlarında vampir, kurt adam, hayalet, cadılardan korunmak için büyük ateşler yakılır, kilise çanları sabaha kadar çalınır. Bu inanışa küçük köylerde hala denk gelebilirsiniz.

Konaklamak için Kont Drakula’nın kalesine yakın olan yerleri seçebilirsiniz. Kitapta Drakula’nın şatosu olarak anlatılan yer Brand Kalesi’dir. Transilvanya’nın en çok turist çeken, popüler lokasyonu da burasıdır. Drakula’nın doğduğu yer ise Sighişoara’da şu an bir restoran olarak hizmet verir. Casa Drakula olarak bilinen işletmenin Vlad Tepeş’in doğum yeri olduğu düşüncesi yaygındır.

Transilvanya’yı dolaşmadan önce Drakula’nın kitabını okumak isteyebilirsiniz. Kitapta anlatılan birçok yeri seyahatiniz sırasında görmek, alacağınız keyfi artırıp maceraperestlik duygunuzu besleyebilir. Özellikle konaklamasanız bile Brand Kalesi’nin olduğu tepedeki bu temada açılan oteli ziyaret etmelisiniz. Çocuklar kadar yetişkinler de otelin ambiyansına ve her detayı ince düşünülmüş temasına hayran kalacak.

Tarihi 1500’lü yıllara dayanan ve vampir efsanelerine konu olan Transilvanya’ya birçok tur düzenlenir. Vampir ülkesi olarak da bilinen bölgenin en meşhur figürü ise Dracula’dır. Efsaneleriyle olduğu kadar şatoları ve bozulmamış doğası ile de görenleri hayran bırakan bölgeye ziyaret için her mevsim uygundur. Kayak yapmak istiyorsanız aralık – mart arası seyahat edebilirsiniz.

Seyahatinizi festival zamanlarına ya da Cadılar Bayramı’na denk getirirseniz bölgenin fantastik atmosferine yakından şahitlik edebilirsiniz. En ünlü Transilvanya festivalleri ve tarihleri şunlardır:

  • Şubat: Humor Film Festival
  • Mart: Golden Stag Festival
  • Haziran: Transilvania International Film Festival, Sibiu International Theatre Festival
  • Temmuz: Electric Castle Festival, Artmania Festival, Sighişoara Medieval Festival
  • Ağustos: Untold Festival

Transilvanya’nın büyüleyici doğası, efsaneleri sizi kendine çekiyorsa vakit kaybetmeden Coral Tatil ile yurt dışı turlar arasından yerinizi ayırtın.