Japonya’nın büyülü ve sırlı güzellikleriyle ünlü Fuji Dağı dünyanın en ünlü turistik bölgelerinden biridir. Tokyo’nun biraz dışında yer alan Fuji Dağı mucizevi doğal güzelliklerden fotoğraf tutkunlarını mest edecek harika manzaralara kadar pek çok cazibeye sahiptir. İkonik dağ ayrıca spiritüel önemi, ilginç efsaneleri, aktivite imkanları ve meşhur karlı zirvesi ile de yoğun ilgi çeker. Siz de efsanevi Fuji Dağı’nı merak ediyorsanız gelin Japonya’ya doğru bir yolculuğa çıkalım.
Sanattan, doğaya, edebiyattan spora ve dini ritüellere kadar birçok alanda ünlü olan Fuji Dağı’nın ismini birçok kez duymuşsunuz. “Fuji Dağı nerede?” diye merak edenler için daha net bir tanım yapmak gerekirse dağın Yamanashi ve Shizuoka arasındaki sınırda yer aldığını söyleyebiliriz. Ülkenin neredeyse tam ortasındadır. Ayrıca havanın açık olduğu günlerde Tokyo’dan da rahatlıkla görülebilir. Tokyo Skytree gibi bir gözlemevinden veya Kansai’ye giden hızlı bir trenden dağı seyretmek ayrı bir keyiftir. Fuji Dağı, Tokyo’nun yaklaşık 100 km güneybatısında kalır.
Fuji Dağı’nın akla gelen ilk özelliklerinden biri de Japonya’daki en yüksek dağ olmasıdır. Fuji Dağı yükseklik ölçüsü yaklaşık 3,776 metredir. Tırmanış yapmayı sevenlerin favori bölgelerinden biridir.
Fuji Dağı ile özdeşleşen bir başka özellik ise sönmüş bir yanardağ olmasıdır. Son patlaması 1707 senesinde gerçekleşmiştir. Düşük bir ihtimal olarak görülse de dağın tekrar aktifleşme olasılığı olduğundan bahsedilir. Mükemmel volkanik koni yapı ise bu gizemli ve güzel dağın edebiyat, sanat ve dine sıklıkla ilham olmasını sağlamıştır.
Fuji Dağı bugün Japonya’nın başlıca sembolleri arasındadır ve dünyanın dört bir yanından milyonlarca turistin rotasıdır. Kısa bir süre önce (2013) UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne de alınan ikonik dağın popülaritesi arttıkça dağdaki gezginlerin ve Hac yolculuklarının sayısında da artış olmuştur. Fuji Dağı’na seyahati kolaylaştırmak içinse birçok yol, dağ kulübesi, tapınak vb. inşa edilmiştir. Coral Tatil ile siz de dillere destan Fuji Dağı’nı görme fırsatı yakalayabilir, dilerseniz çarpıcı güzelliklerle dolu Japonya gemi turları için de yerinizi ayırtabilirsiniz.
Japonya Fuji Dağı binlerce yıldır Japon ruhsal/spiritüel uygulamalarının kalbinde yer alır ve kutsal bir dağ olarak görülür. Öyle ki Fuji Dağı’nın zirvesine tırmanmak bazı dinsel inanışlarda hac görevini yerine getirmekle eşdeğerdir. Dağın zirvesine çıkmak kadar eteklerinde dini ritüeller yapmak da oldukça yaygındır. Etrafta sayısız kutsal alan ve tapınak görmeniz mümkündür. İlginç mimari detaylar ise dikkat çekici unsurlar arasında yer alır. Fuji Dağı’nda insanın kendini arındırması ve manevi deneyimler yaşaması beklenir.
Dağın Japonya için sembolik bir önemi de vardır. Ülkenin milli sembollerinden biri haline gelen Fuji Dağı özellikle Şintoizm ve Budizm gibi yerel dini inançlarla yakından ilgilidir. Ayrıca dağın yüksekliği, ihtişamlı duruşu ve estetik simetrik görünümü hem sanatsal hem kültürel açıdan değer taşır. Dağ sık sık tasvirlere konu edilir; dilden dile dolaşan hikayelerde, Japon mitolojisi ve folklorunda (Gayri resmi öğrenilen halk gelenekleri) da yer bulur.
Fuji Dağı’nın tarihine kısaca göz atacak olursak:
Fuji Dağı’nın çevresi de turistik açıdan oldukça cazibelidir ancak çok sayıda kişi dağa tırmanabilmek için bölgeyi ziyaret eder. Bu nedenle tırmanış sezonu dağın en yoğun olduğu dönemler arasındadır. Resmi tırmanış dönemi ise her yıl Temmuz ayında başlar, Eylül’e kadar devam eder. Parkurların tırmanma sezonu dışında kapalı olduğunu da belirtelim.
Dağa tırmanmak için farklı parkurlar vardır ve her biri dağcının seviyesine göre kategorilere ayrılır. Fuji Dağı’nın zirvesine çıkmak istiyorsanız seçebileceğiniz 4 adet parkur bulunur. Bunlar Yoshida (Sarı), Gotemba (Yeşil), Subashiri (Kırmızı) ve Fujinomiya (Mavi)’dır. Her parkur 10 aşamadan oluşur. Çoğu tırmanıcı her parkurun 5. istasyonundan başlar.
Yamanashi sınırları içinde kalan Yoshida Parkuru başlangıç seviyesindeki tırmanışçılar için uygundur. Sarı parkur olarak da isimlendirilen Yoshida Parkuru dağın en popüler ve kalabalık rotasıdır. Farklı çıkış ve iniş rotaları vardır. Bu parkurdan dağa tırmanmanız yaklaşık 6 saat sürerken, dağdan inme süresi ise 4 saattir.
Dağa tırmanma tecrübeniz orta düzeydeyse Subashiri Parkuru’nda kendinize meydan okuyabilirsiniz. Orta seviyedeki tırmanışçılar için düzenlenen Subahsiri yani kırmızı parkur ormanlık bir bölgede başlar. Bu parkurda daha çeşitli ve çarpıcı manzaralara şahit olmanız mümkündür. Shizuoka sınırında kalan kırmızı parkurdan dağın zirvesine yaklaşık 6 saat içinde tırmanabilirsiniz. İniş süresi ise 3 saattir.
Shizuoka sınırındaki diğer bir parkur da Gotemba yani yeşil parkurdur. Tırmanış konusunda kıdemliyseniz ve kendinize güveniyorsanız ileri seviye sporculara hitap eden bu parkuru tercih edebilirsiniz. 7 saatlik tırmanma süresi ile parkurların arasındaki en uzun ve zorlu yol olsa da volkanik çakıllardan aşağı doğru kayan 3 saatlik eğlenceli bir iniş yolculuğu sizi bekler.
Başlangıç seviyesi tırmanışçılar için ideal olan Fujinomiya Parkuru, diğer ismiyle mavi parkur ise 5 saatlik tırmanış süresi ile en kısa zirve yoludur. Ziyaretçilerin en çok tercih ettiği 2. parkur olma ünvanını taşır. Bu yolda karşınıza dik ve kayalık tırmanışları da çıkar. Shizuoka sınırında kalan mavi parkurdan geri dönüş yolu ise ortalama 3 saattir.
Fuji Dağı için tırmanış kuralları dönem dönem güncellenebilmektedir. 2024 senesi için gelen bazı önemli düzenlemeler ise şunlardır:
*Fuji Dağı’nın resmi web sitesinden bilgileri güncel olarak takip edebilirsiniz.
Fuji Dağı’na tırmanış için gidiyorsanız özellikle 20 Temmuz ile Ağustos sonu arasındaki dönemin dağın en yoğun zamanı olduğunu bilmelisiniz. Hava durumu belirtilen dönemde daha stabildir. Ayrıca okulların tatil olması da yoğunluğu artıran diğer bir unsurdur. Aşırı kalabalıkları tercih etmiyorsanız ziyaret için hafta içini tercih edebilir veya Obon Bayramı’nın (Japon-Budist geleneği) denk geldiği 13-15 Ağustos tarihlerini es geçebilirsiniz.
Resmi tırmanış döneminde dahi hava durumunun önemli ölçüde ve ani olarak değişebileceği de aklınızda bulunsun. Bu nedenle tırmanmadan önce hava durumunu kontrol etmenizi, özellikle dağın zirvesine yaklaşmışken kuvvetli yağmur, rüzgar ve ani sıcaklık düşüşüne karşı hazırlıklı olmanızı tavsiye ederiz.
Fuji Dağı’na tırmanış maceranızın alabildiğince keyifli geçmesi için ön hazırlıklara da dikkat etmekte fayda var. Fuji Dağı’ndaki hava durumu oldukça öngörülemez olabilir. Kendinizi düşük irtifalardaki sıcak hava koşullarından zirvedeki dondurucu ortama geçiş yapmışken bulabilirsiniz. Değişken hava koşullarına karşı önlem almanız için yazlık ve kışlık kıyafetler getirmeniz önemlidir.
Tırmanış için ihtiyacınız olan temel malzemeler şunlardır:
***Tırmanış için ihtiyaç duyacağınız bazı kıyafetleri dağın civarındaki birçok mağazadan da kiralayabilirsiniz. Kiralama işlemini online olarak da gerçekleştirebilir, ekipmanları otelinize getirtebilir veya elden teslim alabilirsiniz.
Fuji Dağı’na tırmanmaya niyetlendiyseniz şüphesiz ki bolca enerjiye ihtiyacınız olacak. Her parkurun istasyonlarında yiyecek ve su vardır ancak bunlar biraz pahalı gelebilir. Önceden stok yapmanız ziyaretinizi daha ekonomik şekilde gerçekleştirebilmenizi sağlar.
Dağcılar için önemli yiyecek maddelerinin başında protein barları, pirinç topları, granola gibi enerji verici gıdalar gelir. Ayrıca tırmanışınız zamanınızdan bir iki gün önce kompleks yapıda karbonhidratlar tüketmeniz de enerjinizi artırmanıza yardımcı olur. Enerji verici hafif atıştırmalıklarla beraber yanınızda bol su bulundurmanız çok önemlidir.
Parkurlarda tırmanış 5. istasyona ulaştığınızda başlar. Beşinci İstasyon (Fifth Station) dağcıları zirveye taşıyan yolun başlangıç noktasını gösterir. 5. istasyon yalnızca başlangıç noktasını göstermez aynı zamanda çeşitli ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir bölgedir. Mağazalar, restoranlar, tuvaletler, dinlenme alanları bulabileceğiniz imkanlar arasındadır.
Tırmanış sezonu boyunca geçerli olan konaklama seçenekleri (Dağ kulübeleri gibi) de bu istasyonlarda hizmet sunar. Araçlara ise beşinci istasyona kadar izin verilir. Yolun zirveye giden sonraki bölümü yalnızca yayalara açıktır. Her istasyon hakkında kısa bilgi almak isterseniz aşağıdaki bölümleri de inceleyebilirsiniz:
Genellikle daha sessiz sakin olan Subashiri Patikası’ndaki istasyondur. Gotemba İstasyonu’ndan bu istasyona otobüsle rahatlıkla ulaşmak mümkündür. Bu istasyondaki tesisler temel ihtiyaçları karşılayan basit öğelerle donatılmıştır. Ayrıca kalabalıkları sevmeyen dağcıların da sıklıkla tercihidir.
Gotemba İstasyonu’ndan otobüsle yaklaşık 40 dakikada ulaşabileceğiniz Gotemba 5. İstasyon deniz seviyesinden 1400 metre yüksektedir.
Fuji Dağı’ndaki en popüler istasyondur. Bunun başlıca nedeni ise eşsiz güzellikteki manzaralara sahip olmasıdır. Zirveye çıkan bakımlı Yoshida Yolu üzerindeki istasyon aynı zamanda Yamanaka Gölü ve Komitake Tapınağı’na yakınlığı ile de bilinir.
Doğrudan Fujinomiya yani Mavi Yol üzerinde yer alan Fujinomiya 5. İstasyon dağcılara basit çıkış ve iniş imkanları ile kolaylık sağlar. Fuji-Fujinomiya, Shin-Fuji ve Mishima İstasyonları’ndan kalkan otobüslerle bu istasyona ulaşabilirsiniz.
Parkurlardaki ortalama tırmanış süresinden bahsetmiştik ancak belirtilen süre farklı unsurlara göre değişkenlik gösterebilir. Parkur seviyesi, kondisyonunuz ve mola sayısına göre çıkış süresi genellikle 5-10 saat arasıdır. İniş ise çıkışa göre daha kısa sürelidir. (Yaklaşık yarısı ya da ⅔’ü kadar).
Fuji Dağı’na tırmanmak gezginler için en popüler aktivite olsa da ihtişamlı manzaraları, büyüklüğü ve güzelliği ile dağın üzeri ve yakınlarında görülecek birçok yer var. İşte Fuji Dağı’na tırmanmak haricinde gezip görebileceğiniz diğer yerler:
Fotoğraf ve doğa tutkunuysanız Fuji Dağı’nın sonsuz sınırsız zenginlikleri ile mest olmamanız mümkün değildir. Deniz seviyesinden yaklaşık 4.000 metre yükseklikte olan Fuji Dağı birbirinden büyüleyici ve çarpıcı manzaralarla görsel bir şölen yaratır. Fuji Dağı’nda ya da çevresindeyken kadrajınız için en güzel kareleri yakalayabileceğiniz bazı popüler seyir noktaları şunlardır:
Ünlü “Fuji 5 Gölleri” arasında yer alan Kawaguchiko Fuji’nin en muhteşem manzaralarına sahip alanlarından biridir. Gölün devasa genişliği ve kıyı şeridi manzaranın güzelliğini pekiştiren başlıca faktördür.
Chureito Pagoda, Shomyoshida İstasyonu yakınlarında yer alır ve meşhur Arakura Sengen Tapınağı’nın bir parçasıdır. Muhteşem manzaralara ulaşmak içinse biraz zahmetli olan 400 basamaklı uzun ve yorucu bir taş merdivenden çıkmanız gerekir. Ancak aşağıdaki kasabanın üzerine çıktığınızda harika bir Fuji manzarası sizi bekliyor olacak.
Geleneksel Japon köyü olan Oshino Hakkai her baharda eriyen karlarla beslenip doğal şekilde oluşan 8 göletin çevresinde yer alır. Köprüler, geleneksel saz çatılı evler, göletler, bunların arasından uzanan patikalar yakınlardaki Fuji Dağı’nı seyretmek için oldukça keyifli bir ortam yaratır.
Yılın her dönemi ziyaret edebileceğiniz “Fuji 5 Göller” - Kawaguchiko, Yamanakako, Saiko, Shojiko ve Motosuko - Fuji Dağı ile özdeşleşmiş en ünlü turistik cazibe merkezleri arasındadır. Dağın eteğinde yer alan göller boyut ve özellikler bakımından birbirinden farklıdır. Manzara seyretmek ve bol bol fotoğraf çekmek için sayısız malzeme bulabileceğiniz göl alanlarında konaklama imkanları da vardır. Konaklama, ulaşım ve sosyal olanaklar açısından en gelişmiş göl alanı Kawaguchiko olmasına rağmen her gölün kendine ait görülmeye değer enfes güzellikleri olduğunu belirtelim.
Sanatçı Itchiku Kubota’ya ithaf edilen sanat müzesi Fuji Dağı’ndaki popüler noktalar arasındadır. Piramit şeklinde ahşap bir yapıda kurulan İtchiku Kubota Sanat Müzesi Fuji Dağı gezginlerini sanata davet eder. Müzede zarif bir kimono serisi olan Kubota’nın Işık Senfonisi sergilenir. Ayrıca müzede dünyanın dört bir yanından toplanan boncuk ve cam eşyaların da bulunduğu Kubota’nın özel sanat eseri koleksiyonunu da görebilirsiniz.
Fuji Dağı oldukça heyecan verici bir gezi rotasyonu olmasına rağmen adrenalin seviyenizi biraz daha artırmak isterseniz Fuji-Q Highland’ı da mutlaka görmelisiniz. Dağın eteklerinde yer alan Fuji-Q Highland Japonya’nın en popüler eğlence parklarından biridir. Özellikle hız trenlerine meraklı olan turistler ülkedeki en iyi hız trenlerine ev sahipliği yapan bu parkı kaçırmasın! Parkta küçük çocuklar için de uygun ilgi çekici aktiviteler bulunur. Aynı zamanda restoranlar, hediyelik eşya dükkanları, otel, SPA merkezi bu parkta faydalanabileceğiniz diğer olanaklardır.
Gizemli bir ambiyansa sahip olan Aokigahara, Fuji Dağı’nın eteğinde yer alan en turistik alanlardan biri. Orman birçok filme ve kitaba konu edilmiş, kötü olaylarla nam salmış olsa da çoğu kişi buradaki doğal güzellikleri görmek için yürüyüş yollarında gezinti yapmayı seviyor. Ormandaki ağaçların kendiliğinden eğilip bükülen doğal yapıları, yüzlerce gizli mağara ve vahşi yaşamdan izler ilginç bir ambiyans oluşturur.
Şinto Tanrıçası Konohana-sakyua Hime’e ithaf edilen Fujiyoshida Sengen Shrine görülmesi gereken tapınaklar arasındadır. “Ağaçların Prenses Çiçeği” olarak tercüme edilir. Yoshida Yolu’nun başlangıcında yer alan tapınağın dağla güçlü bir ilişkisi olduğuna inanılır. Ağaçlarla dolu güzel bir yolda yer alan tapınak gezginlerin rotasının üzerinde olmasa bile saygı ve dua amacıyla sık sık ziyaret ettikleri bir mekan haline gelmişTİR.
Fuji’nin güneydoğusunda yer alan Hakone Fuji-Hakone-Izu National Park alanındadır. Keşfedilmeye değer çok sayıda özelliği olan Hakone sıcak bahar ayları, güzel dağ manzaraları ve ormanları ile ünlüdür. Bölgede geleneksel dizayn edilmiş, her zevke ve bütçeye uygun birçok otel seçeneği de vardır. Daha önce hiç görmediğiniz birçok güzelliği keşfetmek ve bolca rahatlamak için Hakone’yi de ziyaret edilecekler listenize alabilirsiniz. Ayrıca sanatsever gezginler Hakone Açık Hava Müzesi’ne de uğrayabilir.
Hakone Teleferiği’ne binerek ulaşabileceğiniz Owakudani sıcak nehirleri, kaynayan kaplıcaları
ile oldukça dikkat çekici volkanik bir bölgedir. Burası yaklaşık 3000 yıl önce Hakone Yanardağı’nın son patlaması sonucu oluşmuş. Volkanik alanın çevresinde ise yürüyüş parkurları vardır ve açık bir günde muhteşem Fuji Dağı manzaraları seyredilebilir. Bugün çok nadiren tanıklık edebileceğiniz bu manzarayı kaçırmak istemezseniz Owakudani’ye de uğrayabilirsiniz.
Biraz daha kuzeyde yer alan Matsumoto tarihi bir Japon kasabasıdır. Matsumoto’da Japonya’nın kalan son orijinal kalelerinden birini görme fırsatı yakalayabilir, büyüleyici tarihi atmosferinde gezintiye çıkabilirsiniz. Matsumoto sokaklarında canlı sanat esintileri ve akşam yemeği için etkileyici bir ambiyans da sizi bekliyor.
Hakone Tozan Demiryolu, Hakone merkezdeki Hakone Yumoto İstasyonu’ndan Gora İstasyonu’na uzanır. Japonya’nın en eski dağ treni hattı üzerinde yaklaşık 35 dakikalık bir geziye çıkmak çoğu turist için zevkli bir aktivitedir. Trene özellikle doğanın tüm ihtişamını takınarak renkten renge girdiği sonbahar-ilkbahar aylarında binmenizi tavsiye ederiz. Böylece çarpıcı doğa manzaraları arasından trenle geçmenin zevkini doyasıya çıkarabilirsiniz.
Binlerce yıllık geçmişi olan, maneviyatın kaynağı haline gelen Fuji Dağı hakkında doğaldır ki dilden dile dolaşan birçok hikaye vardır. Fuji Dağı hakkında öne çıkan 3 efsane ise şunlardır:
Fuji Dağı hikayesi bir ormancı olan Visu’nun yaşadığı Suruga’nın çorak ovalarında başlar. Rivayete göre onun ve ailesinin geçim derdi vardı, hayat oldukça zorluydu. Visu yine zorlu geçen bir günün sonunda uyumaya hazırlanırken birden toprağın derinliklerinden gelen bir çatlama sesi duydu. Bunun bir deprem olduğunu düşündüğünden hemen ailesini evin dışına güvenli bir yere götürmeye çalıştı. Ancak onları muhteşem bir manzara bekliyordu: yerin altından çıkan Fuji Dağı! O günden sonra dağın çevresi bu aile için çok verimli topraklara dönüştü ve tüm sorunları yerini rahatlığa, huzura bıraktı.
Şintoizm’de dağ tanrıçası Konohana Sakuya Hime veya Sengen olarak isimlendirilir. Genellikle Kono Hana olarak kısaltılarak kullanılır. Kono Hana aynı zamanda çiçeklerin de tanrıçasıdır. Bahsedilen kişi ise Ohoyamatsuni’nin kızı ve Ninigi’nin karısıydı. Efsaneye göre Tanrı Ninigi Kono Hana’yı deniz kıyısında ilk kez gördüğünde güzelliğine hayran kaldı ve ona aşık oldu. Ancak çift evlenir evlenmez Kono Hana hamile kalınca Ninigiler bu durumdan şüphelendi. Kono Hana çocuğun kendisinden olduğunu ve sadakatini ispatlamak için hiçbir çocuğa zarar gelmeyeceğini söyleyerek yanan bir kulübeye koştu. Sonrasında ise orada 3 oğlan çocuk doğurdu. Kono Hana’ya adanmış Şinto tapınağında onu yatıştırmak ve dağcıları güvende tutmak için ayinler düzenleniyordu.
Bambu Kesici’nin Hikayesi aynı zamanda Prenses Kaguya’nın Hikayesi olarak da bilinir. Hikaye bir bambu sapının içinde tesadüfen fark edilen parlayan bebek Kaguya Hime’nin hikayesini anlatır. Bebeği bulan adam onu eve götürür ve ismini de prenses anlamına gelen Kaguya Hime koyar. Kaguya Hime büyüyüp güzel bir kadına dönüşünce talipleri de artar ancak Kaguya onlarla evlenmek istemez. Biraz zaman geçince ülkenin imparatoru da Kaguya’ya aşık olur. Ancak Kaguya onu sevmesine rağmen imparatorla da evlenmek istemez. Aslında ceza olarak buraya gönderildiğini ve aya ait olduğunu söyler. Japonya’nın aya en yakın dağı da Fuji Dağı’dır.
Kaguya dağa gitmek için veda ederken babasına ölümsüzlük iksiri verir. Babası ise üzüntüden iksiri içmek istemeyip imparatora yollar. İmparator Fuji Dağı’na tırmanırken iksiri de yanına alır ve kıza mektup yazar. Dağ ise onları yakarak dumanın aya çıkışını seyreder. Havanın açık olduğu günlerde hala bu dumanın gökyüzüne yükseldiği görülürmüş. Rivayete göre bu iksir sayesinde Fuji Dağı sonsuza kadar yaşayacakmış.
Coral Tatil turları ile Fuji Dağı’na doğru sırlarla dolu büyülü bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Avantajlı fiyatlar, rahat, güvenli yolculuk/konaklama seçenekleri Coral Tatil’de! En iyi konaklama alternatifleri için Japonya otelleri’ni tercih edebilir, “Fuji Dağı’na nasıl gidilir?” diye merak ediyorsanız farklı tur paketlerindeki organizasyon detaylarını inceleyebilirsiniz.