Turizmin Başkenti Antalya

Turizmin Başkenti Antalya

Yemyeşil ormanları, mavi bayraklı plajları, tarihi eserleri ve sıcak iklimi ile Antalya ülkemizin en güzel şehirlerinden biri. Benim içinse önemi biraz daha farklı. Antalya benim yaşadığım ve okuduğum şehir dışında şu ana kadar en fazla zamanımın geçtiği şehirler listesinde zirvede yer alıyor. Küçük yaşlardan itibaren Beldibi ve Kemer böglesinde yer alan otellere olan abonelik yıllar içinde kendini merkezde ev yaşantısına bıraktı ama heyecan hiç bitmedi. Artık Pınar’la birlikte eğer önemli bir program değişikliği olmazsa yılın en azından 1 haftasını Antalya’da geçirmeye çalışıyoruz. Antalya’ya her sene gitsek de hep aynı yerleri gezip, aynı yerlerde denize girsek de sıkılmıyoruz. Uzun yıllardır merkez  civarı bizim mekanımız olsa da elimize geçen her fırsatta çevreyi keşfetmeye devam ediyoruz.

Kaş’tan Kalkan’a Kadar Şehirde Her Yer Turistik

Yüzölçümü ve nüfus olarak Türkiye’nin en büyük şehirlerinden olan Antalya gezilecek yerleri, tarihi eserleri ve antik kentleri ile bilinse de “Antalya” denilince akıllara ilk olarak deniz tatili geliyor. Şehrin en doğusundaki Gazipaşa’dan en batısındaki Kaş’a kadar her ilçenin turizmdeki rolü büyük. Başta Ruslar olmak üzere her sene milyonlarca turiste ev sahipliği yapan Antalya’nın en bilinen beldeleri arasında batıda sırasıyla Beldibi, Kemer, Göynük, Çamyuva, Tekirova, Finike, Demre ve Kaş bulunurken doğuda ise Belek, Side, Manavgat ve ayrı bir bölümü hakeden Alanya yer alıyor. Bu beldelerden bir çoğu dünya standartlarının çok üzerinde tesislere sahip. Eğer yorucu bir yılın ardından otelden çok fazla çıkmadan deniz, kum, güneş üçlemesi yapıp enerji toplayayım derseniz seçim yapabileceğiniz belde ve otel çok, ama ben tüm gün otelde sıkılırım gitmişken Antalya başta olmak üzere çevredeki gezilecek yerleri de gezeyim derseniz Beldibi, Kemer ya da Belek gibi merkeze yakın beldelerde konaklama yapabilirsiniz. Eğer gezip görme işine daha fazla zaman ayıracakacanız Antalya içinde Konyaaltı ya da Lara otelleri de güzel birer seçenek. Üstelik Lara’da yer alan otellerin hepsi ayrı güzellikte.

Turist Olup Gezmek Gibisi Yok

İstanbul ve Antalya gibi turistik şehirlerde boynumda fotoğraf makinesiyle gezip dolaşmayı çok severim. Anadolu şehirlerindeki o meraklı bakışlar yerine turist yoğunluğuna alışmış, herkesi potansiyel müşteri gören esnaf bakışlarını tercih ederim. Rahatça dolaşmak ve fotoğraf çekmek çok keyifli.

Antalya’ya son gidişimizde de Pınar’la sanki şehre ilk kez gidiyor gibi her yeri sil baştan keşfettik. Tarihi yapıları, daracık sokakları, cumbalı evleri ve limanı ile şehrin en güzel yeri Kaleiçi. Bu bölgede Yivli Minare ya da yakınlardaki Hadrian Kapısı her zaman gezilecek yerler listesinin tepesinde yer alıyor. Bu sefer listemize bir iki ekleme yapalım dedik ve şehrin girişinde yer alan Karain Mağarası’nı da listemize ekledik. Güneş altında mağara tırmanışını bu kadar zorlu beklemiyorduk işin aslı ama her gezi yeni bir tecrübe demek :) Eğer gezi boyunca sadece tarihi yerlere bağlı kalmak istemezseniz Antalya Akvaryumu, çeşitli sürüngenlerin sergilendiği Fear Trophy ve hemen yine bu bölgede yer alan Minicity’e gidebilirsiniz. Dilerseniz yine burada Aqualand adında şehrin ünlü su parkına da gidebilirsiniz. Biz şehir içindeki yerleri görüp Alanya’ya devam ediyoruz. Rotamızda Kleopatra Plajı, İncekum Plajı, Damlataş Mağarası, Alanya Çarşısı ve Alanya Kalesi var. Eğer Antalya’ya kendi arabanız ile gitmişseniz 1 gününüzü Alanya’ya ayırabilirsiniz. Bunlar dışında Aspendos’u unutmamak lazım. Düden, Kurşunlu ve Manvagat Şelaleri ise özellikle yaz günleri soğuk ortamları ile biraz nefes almanızı sağlayacak şehrin büyüleyici doğal güzelliklerinden. Bizim şelale tercihimiz bu yıl Düden’den yana oldu. Şelale girişinde alınan salatalık ve budala yemişleri bizim şelale gezimizin ritüellerinden :) Şelale içinde ise zevkinize göre gözleme ya da kumpir tarzı ne ararsanız bulmak mümkün. En azından çay keyfi kaçmaz.

Antalya’da Deniz Demek Phasalis Demek

Antalya’nın denizini severiz. İlk kez girene çok ılık ve tuzlu gelse de bizim için ülkemizin en güzel denizi. Şehrin en ünlü plajı olan Konyaaltı Plajı ise yıllar boyunca abone olduğumuz plaj. Birkaç adımda boy veren deniz biraz tehlikeli olsa da temizliği ve sakinliği ile kısa süreli yüzme için ideal. Ama gün boyu sürecek deniz keyfi için vazgeçilmez adresimiz Antalya’ya 55km, Kemer’e ise 16 km uzaklıkta yer alan Phaselis Antik Kenti. Burası M.Ö 7. Yüzyılda Rodoslular tarafından kurulmuş bir kent. Antik kent olarak gezilmesi gereken yerlerin başında yer alan Phaselis’in denizi ise tek kelimeyle muhteşem. Özellikle orta liman adeta doğa içinde ufak bir havuz. Denizi sığ, sıfır dalga ve en güzeli çevrede en ufak bir betonlaşma yok. Eğer gün boyu burada zaman geçirmek isterseniz piknik için mükkemmel bir yer. Çam ve Sedir ağaçlarının arasındaki bu antik kentte gün boyu doğa ile iç içe kalabilirsiniz. Burada temel ihtiyaçlarınız için wc, duş ve ufak bir büfe bulunuyor. Müze kart da geçerli. Tekirova çevresinde işleyen otobüsler buradan geçiyor, arabayla ulaşım ise çok rahat. Eğer bu bölgeye yakınsanız kaçırmayın!

Gözleme için Geyikbayırı, balık için Şelale

Pazar günleri Antalya’daki klasik rotamız şehre 28 km uzaklıkta yer alan ve kaya tırmanışı ile ünlü olan Geyikbayırı. Burası Antalya’nın en yakın yaylası. Pazar günleri çevredeki Yörüklerin tezgahlarını kurduğu yerde birbirinden lezzetli ve organik sebze ve meyveler alabilirsiniz. Bunun dışında burada bulunan onlarca Gözleme Evi doğa ile iç içe keyfin bir diğer adresi. Ağaçların arasında, sedirlerde lezzetli gözleme ile çay ya da ayran keyfi sizi bekliyor.

Eğer Antalya’ya aracınız ile gitmişseniz ve çevre gezilerini seviyorsanız Tekirova Mevkii’ndeki Ulupınar Köyü’nde yer alan Şelale Restoran’a gidebilirsiniz. Burası adı gibi minik bir şelale üzerinde oturma gruplarının yer aldığı güzel bir balık restoranı. Alabalık 15 TL civarında. Eğer deniz için Phaselis’e gitmişseniz 13 km daha gidip bu keyifli restoranı tercih edebilirsiniz.

Antalya Yazı & Kış Her Zaman Güzel

Biz Antalya’yı daha çok deniz turizmi için tercih etsek de yerli yabancı bir çok insan özellikle bahar aylarında şehre akın ediyor. Ülkemizin birçok yerinde daha kar yerden kalkmamış olsa da Antalya’da kısa kolla yoğun nem ve sıcak henüz bastırmadan gezmenin keyfi bir ayrı. Tabi Saklıkent Kayak Merkezi’ni de untumamak lazım.  Yazın yapılacak en keyifli aktiviteler arasında ise dalış, rafting ve şehir turları var. Tekne turlarının başlangıç noktası Kaleiçi Limanı. Buradan kalkan tekneler 6 saat boyunca Sincap Adası gibi çevredeki en güzel yerleri gezdiriyor. Sonuç olarak turizm denilince akıllara ilk gelen palmiyeler ve portakal ağaçları ile kaplı şehir Antalya hem yazın hem kışın keşfedilmeyi bekliyor. 

Sami'nin Gezi Notları